Elde ettiğimiz tecrübeler ışığında yeni çatlaklarda olduğu gibi, yirmibeş yıllık yıllık çatlaklarda da en az yeni çatlaklarda olduğu kadar etkili olduğunu ve derideki elastikiyeti geri kazandırdığını gözlemliyoruz. Biodermogenesi ile deri çatlaklarında elde edilen düzelmeler bizi bu tedaviyi farklı sorunlarda da denemeye yöneltti.

Cilde hasar vermeden hücresel rejenerasyon gerçekleştirebilmesi çok önemli. Değişik vaka ve sorunlarda sağladığı sonuçlar etkileyici ve şaşırtıcı. Sıkılaştırma ve Çatlakların tedavisi dışında yüz uygulamaları son derece güzel. Cilt kalite artışı çok başarılı.

CO2 lazerler sadece cerrahisiz idrar kaçırma, vajinal daraltma, vajinal aşırı duyarlılık, genital atrofi ve vajinal kuruluk tedavileri ile değil, aynı zamanda vulvar rejüvenasyon, renk açma ve soyma endikasyonları ile kozmetik jinekoloji dünyasında yeni bir sayfa açmış durumdadır. CO2 lazer teknologileri 'hasta dostu' ve kullanım kolaylığı özelliğiyle bu tedavileri özellikle cerrahi komplikasyon risklerini almak istemeyenler için uygun bir çözüm haline getirmektedir

Biodermogenesi yöntemi diğer tedavilerden ayıran en önemli özellik dokulara hasar vererek değil, aksine dokuların biyolojik olarak tekrar canlanmasını sağlayarak kendi kendini yenilemesini sağlaması.

Hücrenin istediği besin olan sodyum ve potasyumu, biyo uyumlu manyetik alan terapisiyle pozitif ve negatif enerjiyle hücreye sodyum ve potasyum pompalıyoruz. Pozitif akımla hücre içine pompalanan sodyum ve potasyum hücrenin ihtiyacı olan besini sağlıyor. Daha sonra negatif akımla hücre içindeki toksinleri dışarı çıkararak detoksifiye gerçekleşir. Böylelikle hücre gerekli besini alarak normal seviyesine dönmeye başlar. Seanslar ilerledikçe çatlaklar renklenme özellğini kazanmaya başlar.